Ortada bir sürü şey vardır aslında, ama söyleyecek hiçbir şey yoktur. Durmaksızın düşünmeler, uykusuz geçen geceler, (uyku ile geçen geceler), parkta içilen şaraplar, sırf şirin gözükmek için teşebbüs edilen yalanlar; bazen kıskançlık, bazen deli eden bir sarılma isteği, görülmeyen ama orada olduğu bilinen kocaman bir gülümseme (nasıl da berrak. Su gibi. Aydınlık. İtaat hissi veren), […]